SELİM SOMÇAĞ
Ekonomik Danışmanlık

Bağımsız, Objektif, Güvenilir



Kovid Baskısı Çin’i Deşifre Etti (Cumhuriyet, 2 Aralık 2022)


Çin geçen haftadan beri protesto gösterileriyle çalkalanıyor.   16 büyük şehirde sokakları dolduran,  polisle çatışan,  devlet başkanı Şi Cinping’in istifasını isteyen göstericilerin hedefi Çin’in 2020 Martından beri uyguladığı katı kovid kısıtlamaları.   Dünyanın çoktan terk ettiği bu kısıtlamaları Çin’in büyük bir sertlikle sürdürmesi sonunda geniş kitlelerin isyan etmesine yol açtı.  Gözlemcilere göre Çin rejimi 1989 Tiananmen olaylarından bu yana en geniş çaplı prostesto eylemleriyle karşı karşıya.

 

Kısıtlamaların gaddarlık düzeyini protesto eylemlerini tetikleyen Uygur Özerk Bölgesinin başkenti Urumçi’de patlak veren olaydan anlamak mümkün.   Urumçi’de kovid kısıtlaması kapsamında evlerin kapıları kaynak yapılarak kapatıldığı ve sokak girişlerine barikatlar kurulduğu için bir apartmanda çıkan yangına itfaiye yetişemedi ve binadaki 10 kişi diri diri yanarak öldü,  9 kişi ise ağır yaralandı.   İki buçuk yıldır Çin’in birçok bölgesinde on milyonlarca insan buna benzer uygulamalarla hayatlarından bezdirildiği için bu feci olayın toplumda yarattığı infial ülkenin birçok şehrinde sokak protestolarını tetikledi.

 

Protestolar geçen Ekimdeki Çin Komünist Partisi Kongresinde selefi 79 yaşındaki Hu Cintao’yu kolundan tutturup salondan attırmasıyla Stalin ya da Mao benzeri bir kişilik kültüne heveslendiğini ortaya koyan Şi Cinping için tam bir soğuk duş oldu.   Urumçi’deki facia ve rejimin protestoları şiddet kullanarak bastırmaya çalışması Cinping’i dünyanın gözünden iyice düşürürken bilin bakalım Cinping’in zedelenen imajını kurtarmak için kim kendi ortaya attı?   Türk kamuoyunda her yıl İsviçre’nin aynı adlı kayak merkezinde toplantı düzenlediği için “Davos” olarak bilinen,  küresel şirketlerin üye olduğu Dünya Ekonomik Forumunun kurucusu Klaus Schwab.   Çin’deki kitlesel protestolar ikinci haftasına girerken Schwab Çin devletine ait CGTN kanalına röportaj vererek şunları söyledi:

 

“Çin birçok ülke için bir rol modelidir.  Bir ülkenin hangi sistemi kabul edeceğini kendi kararına bırakmalıyız.   Çin modeli birçok ülke için çok cazip bir model.”

 

Bu açıklamaları Schwab’ın kovid pandemisinin 4. ayında yayımlanan “Kovid-19: Büyük Sıfırlama”(Covid - 19: The Great Reset) adlı kitabında ortaya konan görüşlerle birleştirelim: Schwab’a göre insanlığın varlığını tehdit eden kovid pandemisi (Oysa  bağışıklığı zayıf düşmüş, çoğu çok yaşlı bir kitleyi tasfiye ettikten sonra kovidin ölümcüllük oranı artık mevsimsel gribin altına düşmüş durumda) dünyanın yeni bir örgütlenmeye gitmesini zorunlu kılmıştı.   Bir kere devletler büyümeliydi;  son dönemde devletler küçüldüğü,  bunun sonucunda kamu gücü yetersiz kaldığı için bu durum meydana gelmişti.   (Oysa iktisatçıların bildiği gibi devletin ekonomideki varlığını ortaya koyan millî gelirdeki kamu harcamalarının payı 2. Dünya Savaşından bu yana genel eğilim olarak azalmayıp artmıştır.)

 

İkincisi,  toplumsal gözetim artırılmalıydı,  yoksa bu tür salgınlar kontrol altına alınamazdı.   Bu sebeple bireylerin bütün hayatı gözlenmeli,  izlenmeliydi.   Üçüncüsü,  bireyler fedakârlık yapmalıydı.   İnsanlığın geleceği için bugünün bireyleri malından,  yemesinden (Çiftlik hayvanlarının yellenmesi dünyayı ısıtıp buzulları eriteceği için birey fazla et yememeli mümkünse vegan olmalıydı),  gezmesinden (Karbon yakıtlar da dünyayı ısıtıyor) fedakârlık etmeliydi. (Bu arada Schwab’ın sevdiği “çevreci” güneş ve rüzgâr enerjisinin toplam enerji tüketimindeki payı 2021 itibarıyla sadece % 1.8.)

 

Çin-Schwab paslaşması bütün dünya artık havadan bulaşan bir virüsün yol açtığı salgının insanları evlerine hapsetmekle,  okulları,  işyerlerini kapatmakla önlenemeyeceğini anladığı halde Çin’in neden bu tedbirleri ısrarla sürdürdüğünü açıklıyor.  Bu tabloya Francis Boyle ve HIV virüsünü bulan Luc Montagnier gibi birçok uzmanın kovid-19 virüsünün Çin’in Wuhan şehrinde  üretilen yapay bir virüs olduğu iddiasını da ekleyelim.   Çin küresel sermayenin baş ortağı olduğu için Büyük Sıfırlamanın canlı laboratuvarı olmayı kabul etmiş bir ülkedir. Çin’i sosyalist veya antiemperyalist olarak görmek artık 20 yüzyıla ait zavallı bir ezberdir.

 


HUKUKÎ UYARI: selimsomcag.org sitesinde yer alan bilgi, haber ve yorumlar güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenen veriler ve bunlara dayanan kişisel yorumlardır. Kamuoyunu aydınlatmak amacıyla yayınlanan bu bilgi ve yorumlar hiç bir şekilde tavsiye veya yatırım danışmanlığı niteliği taşımaz. Bu bilgi ve yorumlara istinaden yapılacak işlemler sonucunda doğabilecek zararlardan selimsomcag.org hiç bir şekilde sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2014 Selim Somçağ. Her Hakkı Saklıdır.