SELİM SOMÇAĞ
Ekonomik Danışmanlık

Bağımsız, Objektif, Güvenilir



Gıda Krizi Ufukta (Cumhuriyet, 22 Nisan 2022)


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçen Çarşamba katıldığı bir TV programında şöyle dedi:  “NATO'ya bağlı ülkelerin içinde Rusya daha zayıflasın diye savaş devam etsin arzusunda olanlar var.”   Bu sözleri hayretle dinledim.   Hayret etmemin sebebi  NATO’nun Ukrayna’da Rusya’yı tuzağa düşürdüğünün savaşın bilemediniz ilk haftasında ortaya çıkmış olmasıydı.    Belli ki NATO Ukrayna’yı el altından her türlü silâhla donatmış,  ordusuna eğitim vermiş,  savunma planlarını hazırlamış,  hatta lejyoner görüntülü özel harpçi askerlerini bile Ukrayna’ya yerleştirmişti.   Başka türlü yalnızca 30 yıldır bağımsız olan ve bu sürenin çoğunda da iç karışıklık yaşayan Ukrayna’nın Rus ordusuna bu denli başarılı bir direniş göstermesi mümkün olmazdı.   NATO’nun nükleer savaş riski  taşıyan böyle bir hamleyi de ancak Rusya’yı Avrupa için tehdit olmaktan çıkaracak boyutta zayıflatmak,  bu bağlamda Putin’i tasfiye etmek hedefiyle göze alacağı açıktı.   Batı’nın Rusya ile doğrudan karşı karşıya gelmeden  bu hedefe ulaşabilmesinin tek yolu da ordusu Ukrayna bataklığında debelenen Rusya’yı ekonomik ambargoyla dize getirmekti.   Rusya büyük çaplı doğal kaynak ihracatçısı olduğu için bunun da haftalar ya da aylar içinde başarılamayacağıortadaydı.

 

Savaşın ikinci gününde burada bu işin uzayacağını ve Türkiye’de gıda krizine yol açacağını yazmış biri olarak (“Savaş Ekonomisi” başlıklı yazım)  hükümetin bu konuda kamuoyuna açıklanmayan bazı adımlar atıp Türkiye’nin en azından bu yıl için gıda tedarikini güvenceye aldığını umuyordum ama Çavuşoğlu’nun sözleri bu umudumu yok etti.    Maalesefhükümet Ukrayna’daki savaşın çok uzayabileceği gerçeğiyle yeni yeni yüzleşiyor.  Bu da hükümetin gıda konusunda şimdiye dek duyurduğu çok yetersiz adımlar dışında hiçbir önlem almadığı,  hiçbir hazırlık yapmadığı anlamına geliyor.   Artık Nisanın sonuna geldiğimiz için de yerli üretimi arttırma babında herhangi bir adım atmak için çok geç kalındı.   

 

Demek ki harman sonrası Türkiye’nin gıda güvenliği dış dünyadaki gelişmelerin insafına kalacak.   Ne yazık ki buradaki tablo giderek kararıyor.   Biz mısır ihtiyacımızın % 40’ını ithalatla karşılıyoruz,  ithal ettiğimiz mısırın yarısını da Ukrayna’dan alıyoruz.   İthal mısır hayvancılıkta,  özellikle kanatlı üretiminde temel girdi;  kanatlı besi yeminin hacmen yarısı mısırdan oluşuyor.Kırmızı et fiyatı bu yıl astronomik düzeylere geldiği için artık halkın hayvansal protein ihtiyacının karşılanması için kanatlı eti çok daha önemli hale geldi.   Fakat ABD’li uzmanların son tahminlerine göre bu yıl Ukrayna’nın mısır rekoltesinde savaştan ötürü % 50 düşüş bekleniyor.   Bu tahminler doğrultusunda Chicago Borsasında iki ay önce 600 dolar olan mısır fiyatı bu hafta 800 dolara yükseldi.   Fiyatın da ötesinde,Ukrayna dünya mısır ihracatının beşte birini gerçekleştirdiği için,  eğer Ukrayna’nın mısır rekoltesinde % 50 düşüş tahmini gerçek olursa  sonbaharda biz parasını versek bile mısır bulamayabiliriz.  Bu takdirde tavuk eti de halkın geniş kesimleri için kırmızı et kadar ulaşılmaz olur.

 

Haydi tavuk eti ve mısır yemeyi bir süreliğine unutalım,  ama buğday ve ayçiçek yağı Türkiye’de temel gıda maddesi;  bunlarsız Türk halkının karnı doymaz.   BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun bu haftaki raporuna göre savaşın bugünkü etki alanı çerçevesinde Ukrayna’nın tarımsal üretimi bu yıl üçte bir oranında gerileyecek.   Elbette savaşın etkilediği alanın hasat zamanına kadar genişlemesi de ihtimal dahilinde.   Bu durumda Ukrayna belki bu yıl hiç gıda ihracatı yapamayacak. 

 

Türkiye buğdayda ihtiyacının % 35’ini,  ayçiçek yağında ise ihtiyacının % 40’ını ithalatla karşılıyor ve her iki kalemde de ithalatın % 15’i Ukrayna’dan yapılıyor.   Toplam arzda % 5’lik ya da % 6’lık düşüş bazılarının gözüne küçük görünüyor olabilir ama talep esnekliğinin çok düşük olduğu temel gıda maddelerinde % 5’lik veya 6’lık arz eksilmesi bile fiyatlarda çok daha büyük oranlarda yükselişe yol açabilir.   Toplumsal ve siyasî istikrar için temel gıda maddelerinde bulunabilirlik yeterli değildir,  bunların aynı zamanda halkın bütün kesimleri tarafından yeterli miktarda satın alınabilir olması da gerekir.

 


HUKUKÎ UYARI: selimsomcag.org sitesinde yer alan bilgi, haber ve yorumlar güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenen veriler ve bunlara dayanan kişisel yorumlardır. Kamuoyunu aydınlatmak amacıyla yayınlanan bu bilgi ve yorumlar hiç bir şekilde tavsiye veya yatırım danışmanlığı niteliği taşımaz. Bu bilgi ve yorumlara istinaden yapılacak işlemler sonucunda doğabilecek zararlardan selimsomcag.org hiç bir şekilde sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2014 Selim Somçağ. Her Hakkı Saklıdır.