SELİM SOMÇAĞ
Ekonomik Danışmanlık

Bağımsız, Objektif, Güvenilir



EKONOMİK YORUM VE MORTGAGE KRİZİ (13 Kasım 2007)


Amerika’da mortgage kredisi almış olan çok kişinin bunları ödemekte zorlandığını,   bu yüzden bazı inşaat ve mortgage şirketlerinin zora girdiğini Türkiye’de sokaktaki vatandaş bile biliyor.   Ancak iş dünyasına ve medyaya bakacak olursanız onların da bu konudaki bilinç düzeyi sokaktaki vatandaşınkinden farksız görünüyor.   Halbuki Türkiye’nin son yıllarda giderek artan cari açığına rağmen kolayca dış borç bulabilmesinden petrolün 30 dolardan 90 dolara tırmanmasına kadar,   Türkiye gibi bir ülkede bankaların 20 yıllık konut kredisi vermeye başlamalarından  bir zamanlar ayrı tellerden çalan Amerika,  Brezilya ve Türkiye borsalarının beraberce hareket etmelerine kadar son yılların birçok ekonomik olgusunun arkasında Amerika’daki mortgage kökenli konut balonu yatıyor.    Dolayısıyla 33 milyar dolarlık cari açığı,  90 milyar dolara yaklaşan sıcak para stokuyla Türk ekonomisinin ne zaman hangi meçhule gideceğini de büyük ölçüde Amerika’daki mortgage krizinin seyri belirleyecek.   Amerika’nın İran’a saldırma iştahının giderek kabarması,  bu işte Türkiye’yi kullanabilmek amacıyla PKK’yı Türkiye’nin üzerine sıçratarak şantaj yapması bile Amerika’daki mortgage krizinin seyriyle yakından ilgili.   

 

Hal böyleyken Türkiye’de bu konuda Wall Street medyasının manşetlerinin çevirileri dışında bir yayına,  hele bağımsız ve orijinal analizlere rastlamak çok zor.    Haftalık Ekonomik Yorum ise Amerika’daki mortgage krizini patlak vermesinden birbuçuk yıl önce mercek altına almıştı:

 

23 Ocak 2006 tarihli Ekonomik Yorumdan:

 

“ABD’nin son dönemdeki büyümesi tüketim artışına dayanıyor.   ABD hanehalklarının tasarruf oranı uzun süredir negatif olduğu için bu tüketim artışı  tamamen krediler tarafından finanse ediliyor.   Kredilerde gayrimenkul kredileri başı çekiyor.    Bu kredilerde süregelen artış gayrimenkul fiyatlarında bir balon yaratmış durumda.   Bu tür balonların er geç patladığını biliyoruz.   Böyle bir patlama gayrimenkul piyasasının tıkanmasıyla kendiliğinden olabileceği gibi,  faizlerin yükselmesi tarafından da tetiklenebilir. ... Gayrimenkul piyasasındaki balon patlarsa ABD’de büyüme büyük darbe alır.   Büyümeyen bir ABD ekonomisi bu boyutta finansal yatırım çekemez.   ABD cari açığını finanse edemez duruma düşerse doların değeri hızla düşmeye başlar ve ABD ekonomisi tasarruf yetersizliğinden resesyona girer.   Bu durumda gelişmekte olan piyasalardaki ABD kaynaklı para buralardan çıkarak önce ABD’ye,  ikinci planda da diğer gelişmiş piyasalara yönelecektir.”

 

13 Mart 2006 tarihli Ekonomik Yorumdan:

 

“Salı gününün başka bir olumsuz haberi de ABD’de Ocak ayında yeni ev satışlarının % 5 gerilemesi,  satılamayan yeni ev sayısının yeni bir rekor kırmasıydı.   Ocak ayında ikinci el ev satışları da % 2.8 oranında geriledi.   İkinci ev piyasasında bu üst üste gelen dördüncü aylık düşüş oldu.   Bilindiği gibi ABD’nin büyümesi tüketim ağırlıklı,  tüketimin finansmanında da konut kredileriyle yaratılan likidite çok önemli.   Emlak fiyatlarının önemli boyutta gerilemesi bu sistemi çökertebilecek bir risk.”

 

19 Mart 2007 tarihli Ekonomik Yorumdan:

 

“ABD ve dünya hisse senedi,  tahvil ve döviz piyasalarında geçen hafta gözlenen hareketler ve yine geçen hafta ABD konut (mortgage) piyasasıyla ilgili olarak ortaya çıkan yeni veriler sonucunda artık daha net konuşmak mümkün:   2003 yılından beri dünya çapında süregelen finans piyasası ve gayrimenkul balonlarının çöküş süreci başlamıştır.   ABD konut piyasasında son dört yıldır birikmiş olan riskin artık sistem tarafından taşınması mümkün görünmüyor.”

 

 

Piyasaları izleyenlerin bildiği gibi,  Amerika’daki mortgage sorununun ağırlaşarak dünya finans piyasalarında çalkantı yaratması bu yılın Temmuzunda başladı.    Yukarıdaki alıntılarda görüldüğü gibi,  Ekonomik Yorum aboneleri böyle bir potansiyel sorunun varlığından Ocak 2006’da haberdar olmuşlar,   Mart 2006’da Amerikan mortgage piyasasında geri sayımın başladığını öğrenmişler,   Mart 2007’de, yani çalkantının başlangıcından 4 ay önce ise risk yönetimi mekanizmalarını alarma geçirecek işareti almışlardır.   Bu vesileyle şunu hatırlatmak isterim:  Ekonomik Yorumun görevi,  bazı benzer yayınlarda olduğu gibi,  “tüyo vermek” değildir,  böyle bir iddiası yoktur.   Ekonomik Yorumun görevi banka ve şirketleri makroekonomik gelişmelerden kaynaklanan finansal riskler hakkında uyarmaktır,  ve görüldüğü gibi bu görevi de yerine getirmektedir.


HUKUKÎ UYARI: selimsomcag.org sitesinde yer alan bilgi, haber ve yorumlar güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenen veriler ve bunlara dayanan kişisel yorumlardır. Kamuoyunu aydınlatmak amacıyla yayınlanan bu bilgi ve yorumlar hiç bir şekilde tavsiye veya yatırım danışmanlığı niteliği taşımaz. Bu bilgi ve yorumlara istinaden yapılacak işlemler sonucunda doğabilecek zararlardan selimsomcag.org hiç bir şekilde sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2014 Selim Somçağ. Her Hakkı Saklıdır.