SELİM SOMÇAĞ
Ekonomik Danışmanlık

Bağımsız, Objektif, Güvenilir



DÜNYA BANKASININ GERÇEK YÜZÜ (16 Haziran 2004)


Her zaman söylüyoruz:  İşbirlikçilerin,  holding medyasının uluslararası bir hayır kurumu gibi göstermeye çalıştıkları IMF ve Dünya Bankası ikilisi aslında başta ABD olmak üzere Batı emperyalizminin dünyanın geri kalanını sömürmek ve kontrol etmek için kullandıkları araçlardır.   IMF’nin aslî görevi Batı’nın gelişmekte olan ülkelere plase ettiği finansal sermayenin bekçiliğini yapmaktır.   Pençesine düşen ülkelerin ekonomilerinin Batı sermayesinin fahiş faizlerle bu ülkelere verdiği kredilerin en kısa zamanda geri ödenmesini sağlamak üzere ayarlanmasıdır.   Ülkedeki kalkınma,  büyüme,  yatırım,  istihdam, gelir dağılımı gibi tâlî konular IMF’yi hiç mi hiç ilgilendirmez.   İzmir İktisat Kongresinde bazı hükümet yetkilileri ve ana muhalefet dünyanın hiç bir ülkesinde uygulanmamış olan % 6.5 gibi çılgınca yüksek bir faiz dışı fazla hedefinin biraz düşürülmesinden söz edince,  o ana kadar koltuğunda kaykılmış,  horlamakta olan Anne Krueger’in nasıl tavana sıçrayarak ağzından köpükler saçtığını,  IMF’nin sadık bendesi hükümetimizin de derhal nasıl hizaya geldiğini hepimiz gördük.

 

Gelelim Dünya Bankasına...   Bu kurumun günümüzdeki işlevi de gelişmekte olan ekonomileri yapısal düzenlemelerle Batı sermayesinin istediği gibi at oynatabileceği hale getirmek ( Türkiye’de menkul kıymet borsasını kurduran,  devleti iç borçlanma batağına sokan ve 32 sayılı kararla her türlü para hareketini serbest bıraktırarak Türkiye’yi yolgeçen hanına çeviren Dünya Bankasıdır),  bir de gelişmekte olan ülkelerdeki gerçek kalkınma,  sanayileşme çabalarını engellemek,  bu ülkelerin Batı sermayesinin pazarı ve av alanı olmaya devam etmelerini sağlamaktır.   Dün basında Dünya Bankasının bu gerçek misyonunu bir kez daha gözler önüne seren bir örnek yayınlandı.   İlgili bir Türk şirketi...   Profilo Holdingin Litvanya’daki iştiraki,  Avrupa’nın en büyük TV ekranı ve üçüncü büyük tüp üreticisi Ekranas’ın Başkan Yardımcısı Aydın Giz.   Giz aynen şöyle diyor:  “IFC (International Finance Corporation,  Dünya Bankasının özel sektör projelerine kredi veren alt kuruluşu) aldığımız kredilerle yatırım yaptıktan sonra bizim Phillips,  Thomson gibi firmalara rakip olacağımızı görerek büyümemizi,  yeni yatırım yapmamızı engellemeye çalıştı.   Biz de yüksek miktarda ceza ödeyerek anlaşmadan çekildik.   Cezayı ödemeseydik şu anda bu durumda olmazdık.”

 

Başka söze gerek var mı?   Profilo ve Ekranas’ı kutluyor,  sayın Giz’in bu önemli açıklamasını Türk ekonomisi için IMF ve Dünya Bankasının reçetelerinden başka yol tanımayan içimizdeki cahil ve gafillerin dikkatine sunuyorum. 


HUKUKÎ UYARI: selimsomcag.org sitesinde yer alan bilgi, haber ve yorumlar güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenen veriler ve bunlara dayanan kişisel yorumlardır. Kamuoyunu aydınlatmak amacıyla yayınlanan bu bilgi ve yorumlar hiç bir şekilde tavsiye veya yatırım danışmanlığı niteliği taşımaz. Bu bilgi ve yorumlara istinaden yapılacak işlemler sonucunda doğabilecek zararlardan selimsomcag.org hiç bir şekilde sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2014 Selim Somçağ. Her Hakkı Saklıdır.